gripte serumun içine katılan ilaçlar
Sağlık 'Soğuk algınlığı ve gripte antibiyotiklere sarılmayın' Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, "Sonbahar ve kış aylarında solunum
Genellikletek göz etkilenir. Gözde basınç artışı 40-70 mm./cıva ve bazen daha fazla olabilir. Normal göz içi basıncı 12-20 mm. /cıvadır. Ani ve ağır bir baş ve göz ağrısı, parlak ışıklar çevresinde hale görmek, bulanık görme, genel bir halsizlik, bulantı, bazen de kusma gibi belirti ve.
Gribin kesin tedavisi yoktur. Tedavi genelde belirtilere yöneliktir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Aspirinin, gripte kullanımıyla, Reye sendromu olarak adlandırılan, karaciğer ve santral sinir sistemini tutan bir tablo ile ilişkisi kurulduğundan 18 yaş altında önerilmez.
Ramazanorucunun kazasını tutarken veya başka oruç tutarken, bozana kefaret gerekmez. 2- Ramazan orucuna imsakten önce niyet etmiş olmalıdır. İmsakten sonra oruca niyet ederse veya hiç niyet etmeden ilişkide bulunursa, haram işlemiş olursa da, yalnız kaza gerekir. 3- Kasten ilişkide bulunmuş olmalıdır.
Yağ maskesi uyguladığınızda, üzerine bone takarsanız yağın etkisini arttırıp, sunduğu faydalardan daha iyi yararlanabilirsiniz. Eğer saçınız çok yağlıysa veya kepeğiniz varsa, seçtiğiniz yağın içine birkaç damla çay ağacı yağı ekleyin. Her 100 gram yağ için 5 damla çay ağacı yağı ekleyin. Bu karışım
Comment Trouver Un Bon Site De Rencontre Gratuit. Prof. Dr. Fikret İleri, grip virüsünün sıklıkla burun, boğaz ve akciğerleri etkilediğine dikkat çekerek, 'Grip virüsü; A,B ve C olmak üzere üç ana tipten oluşmaktadır. C tipi sıklıkla çok hafif geçirilen bir enfeksiyon şeklinde seyreder. Genelde epidemi yapıp ciddi bir hal sağlığı problemi yaratmaz. Buna karşın A ve B sıklıkla ciddi salgınlara yol açar. Grip virüslerinin üzerlerindeki proteinlerin mutasyonu ile virüsler sürekli kendilerini değiştirirler. Bu değişim immün sistemden kaçmasına ve hastalık yapmasına neden olur. Burada süreç şu şekilde işler; kişi virüsle infekte olur ve ona karşı antikor geliştirir. Virüs değiştikçe bu eski antikor etkili olamaz ve kişi tekrar hasta olur. Eski antikorlar bu yeni hastalığa karşı kısmi koruma sağlayabilirler' dedi. İki tane A grubu H1N1 ve H3N2 ve bir B grubu virüsünün infeksiyonlardan sorumlu tutulduğunu ifade eden Prof. Dr. İleri, şunları söyledi 'Grip şikayetleri hızlı başlar. Virüsü aldıktan sonra ortalama 1-7 gün içinde hasta hissetmeye başlar. Grip kolayca yayılır. Kısa zamanda birçok kişiyi etkileyebilir. Örneğin gribin okula veya iş ortamına gelmesinden sonraki 2 ile 3 hafta içinde hastalık başlar. İlk semptom genelde 38 derece üzeri olan ateştir. Erişkinlerde ateş çocuklara göre daha düşüktür. Vücut ağrısı, titreme, dengesizlik, kızarmış yüz, baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma diğer semptomlar arasındadır. Ateş ve ağrılar 2 ile 4. günde azalır fakat bu sırada yeni semptomlar belirginleşir. Bunlar; kuru öksürük, burun akıntısı şeffaf ve sulu, aksırık, boğaz ağrısı, solunumla ilgili problemler. Çoğu semptom 4 ile 7. günlerde kaybolur. Fakat öksürük ve yorgun hissetme haftalarca sürebilir. Bazen ateş tekrar ortaya çıkabilir. Grip astım, solunum problemleri ve diğer kronik hastalıkların kötüleşmesine neden olabilir.' Grip komplikasyonları açısından yüksek riskli grupta olanların sağlık kontrolünden geçmesi gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. İleri, 'Grip semptomları gelişince çoğu insan ayakta atlatıp herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmaz. Zaten çoğu insanın da ciddi derecede bir grip geçirme riski de yoktur. Grip süresince çok hasta hissediyorsanız bir sağlık kontrolünden geçseniz iyi olur. Ayrıca sıklıkla şikayetlerle tanı konulur. Herhangi ileri bir teste ihtiyaç yoktur. Bunlar için tasarlanmış testler mevcuttur ancak bunlara sıklıkla ihtiyaç duyulmamaktadır' diye konuştu. Gribi atlatmak için hekim tarafından tavsiye edilen ilaçlar ve evde istirahatın şart olduğunu kaydeden Prof. Dr. İleri, şunları kaydetti 'Ateş düşürücü sıklıkla parasetamol kullanılmaktadır. Ateş bazen tamamen normale dönmeyebilir. Bazen ateşin 1 derece bile düşürülmesi hastayı rahatlatabilir. Grip ilaçları bazı şikayetlerinizi rahatlatabilir. Dinlenme en önemli noktalardan biridir. Mümkün olduğunca fazla sıvı tüketilmelidir. Çoğu hasta 3-4 gün içinde rahatlamaktadır ve antiviral tedavi çoğunlukla gerekmemektedir. Grip komplikasyon gelişme ihtimali olanlarda antiviral tedavi daha ön planda düşünülmektedir. Bunlar da şikayetlerin ilk 2 gününde başlanırsa daha etkili olmaktadır.' Pnömoni veya menenjite de dikkat çeken Prof. Dr. İleri, 'Milyonlarca insan her yıl grip olmakta ve çoğu 1-2 hafta içinde iyileşmektedir. Fakat bunlardan binlercesi pnömoni veya menenjit şekline dönebilmektedir. Bunların hastaneye yatırılıp tedavi olması gerekir. ABD'de son 30 yılda her yıl 3 bin ile 49 bin arasında değişen oranda kişi grip ve ilişkili durumlardan hayatlarını kaybetmektedirler. Herkeste griple ilgili komplikasyonlar gelişebilir. Risk altındakiler ise; 65 yaş üstü hastalar, 2 yaş altı çocuklar, grip sezonu içinde 3 ay ve daha fazla gebelik süresi olan kadınlar, bakım evinde kalanlar, kronik kalp, akciğer veya böbrek hastalığı olanlar, diyabeti olanlar ve zayıf immün sistemi olan hastalardır. En sık komplikasyonlar pnömoni zatüree, ensefalit beyin iltihabı, menenjit ve nöbet geçirmedir. Bu tür komplikasyonlar için risk taşıyorsanız ve de evde kendiliğinden geçmesini beklediğiniz grip şikayetleri geçmiyor veya daha kötüye gidiyorsa mutlaka hekim kontrolü gereklidir' şeklinde konuştu.
Grip için serum takılır mı?Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, grip tedavisinde serum ve antibiyotiğin etkili olmayacağını belirterek uyardı. Büke, “Selenyum, demir ve çinko gibi vitaminler vücudun direncini ayakta ve soğuk algınlığına hangi ilaç iyi gelir?Soğuk algınlığına ne iyi gelir? ballı çayıTavuk ve paça çorbası24-Jun-2020Grip için en etkili ilaç hangisi?Grip tedavisinde ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. En iyi, en az zararlı ateş düşürücü parasetamol grubu ilaçlardır. Günde 3-4 kez düzenli aralıklarla kullanılması önerilir. Bu ilaçlar 72-96 saat ne katılır?Serum içeriğinde % tuz bulunan yani litre başına 154 milimol sodyum Na ve 154 milimol klor Cl bulundurmakta olup .1'i ise su olan bir tür tuzlu gibi durumlarda serum takılır?Sıvı – elektrolit kayıplarında tedaviyi hızlandırıcı ilaç veya besin alınamadığı durumlarda serum takılır. Serum takılmasının sebep olan en etkili olay, sıvı kaybıdır. Serum takılmadan önce bazı durumlarda kan tahlili istenebilir. İdrarınızın öz ağırlığına göre bakılarak vücuttaki sıvı açığı tespit günde grip Nasıl Geçer?Gribin bir günde geçmesi için özellikle istirahat çok önemlidir. İstirahat etmeden grip hastalığının bir günde geçmesi olanaksız bir durumdur. Aynı zamanda bol bol sıvı tüketmek vücudun grip virüsünden hızlı bir şekilde kurtulmasını algınlığı hapları nelerdir?Soğuk Algınlığı İlaçları İsimleri Nazal dekojestanlar-Burun spreyleri; Ekonjestanlar, fenilefrin nazal, oksimetazolin nazal, fenilefrin oral, psödofedrin. Bu ilaçlar reçetesiz de satılan ilaçlardır. Ancak doktor kontrolünde kullanılması daha doğrudur.
Yüksek ihtimalle bu belirtilere halsizlik sorunu da eşlik ediyor. Böyle olunca akla gelen hastalık 'grip' oluyor. Peki ama neden herkes grip? Gripten korunmak için ne yapmak gerekiyor? Liv HOSPITAL'dan Aile Hekimi Uzm. Dr. Eren Eroğlu anlattı. Geçen yıllarda yaptığı salgınla domuz gribi adını alan H1N1 virüsünün hastalığı bu sene de etkili olmaya devam ediyor ama sayıca daha fazla hastalık yapan başka tip bir grip mikrobu daha var H3N2. Dünyayı kasıp kavuracak bir salgın riski yok fakat yine de vaka sayısı beklenenin üzerindeymiş gibi bir izlenim var. Ne şanstır ki iki virüs de bu senenin aşısı içinde korunmayı oluşturmak üzere yer alıyor. 2009 yaşadığımız domuz gribi tehdidi, abartılmış endişe ve aşılama kampanyaları ne yazık ki aşı bilincine büyük sekte vurdu. Grip aşıları sihirli değnek değil ama gripten korunmanın da tek gerçek yoludur. Amerika'da ve Avrupa'da beklenmedik şekilde sert geçen grip mevsimi göz önüne alındığında aşıyı bir kez daha gündeme getirmekte fayda var. Henüz hastalık kapıya dayanmadıysa yapılacak aşının fayda etme olasılığı yüksek. Hap kullanımında hata yapılıyorBir başka yanlış da grip mikrobuna karşı kullanılan antiviral ilaçlara dair yaşanıyor. Kullanım koşullarına dikkat etmeden kullanılan ya da kullanılmayan bu ilaçlar yüzünden ya hastalar iyileşemiyor ya da mikrop ilaca karşı direnç kazanıyor. O nedenle CDC de Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi dahil olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası sağlık örgütü antiviral ilaç kullanımı konusunda uyarılar yayınladı. Antiviral ilaç derken ateş düşürücü ya da üst solunum yolunu rahatlatmaya yarayan ilaçların kastedilmediğini belirtmekte yarar var; antiviraller doğrudan virüsü yok etmeye yönelik ilaçlar. Bu uyarıların başında ilaç kullanmadan önce grip teşhisinin doğru konulmuş olması geliyor. Kendi kararı ile ilaç kullanmaya başlayanlar genellikle hastalığı soğuk algınlığı ile karıştırıp yanlış hastalıkta yanlış ilaç kullanma hatasına düşüyor. Fakat hastalık doğru olsa bile her grip hastasının antiviral ilaç kullanması da gerekmiyor. Doğru kullanıldığında ilacın muhtemel faydaları Hastalık belirtilerinin ve ateşin süresini kısaltır. Hastalığa bağlı istenmeyen olayların gelişimini ve ölüm riskini azaltır. Hastanede yatış süresini kısaltır. Kimler ilaç kullanmalı?Özellikle hastanede yatması gereken hastalar ve risk grubunda olanlar ilaç kullanmaya aday. Risk grubu olarak 2 yaşından küçükler, 65 yaşından büyükler, kronik hastalar ya da bakımevinde yaşayanlar olarak tanımlanıyor. Bir diğer önemli uyarı da ilacın başlanma zamanına dair; ilk 48 saat içinde başlanan ilaç geç başlanana göre daha etkili oluyor. O nedenle hekim ilacı gerekli görüyorsa laboratuvar doğrulamasını beklemeden başlamak gerekiyor. Bunları unutmayınAşınızı yaptırın, merak etmeyin geç kalmadınız. İlaç kararını doktor versin. Hijyen ve el yıkama hastalık bulaştırmada çok önemlidir. Hastaysanız hem sizin hem de başkalarının sağlığı için işe gitmeyin. Doğal beslenmek ve bol sıvı tüketmek çabuk iyileşmenin en kısa yoludur. Kadın Sağlık Haberler
İNGİLTERE'de yapılan bir araştırma içeriğinde parasetamol etken maddesi olan ve Türk kamuoyunda da yakından bilinen bazı grip ilaçlarının grip, zatüre veya üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde hiç işe yaramadığı ya da çok az iyileştirici etkisi olduğunu ortaya çıkardı. 14 bin akademisyenin çalıştığı, bu alanda dünyada en saygın kuruluşlardan biri olan Cochrane Collaboration adlı kuruluşunun yaptığı araştırma ülkede yeni bir tartışma başlattı. Grip ilaçları için bütçesinden yılda 600 milyon Sterlin harcama yapan İngiltere, grip ilaçlarının işe yaramamasını bir skandal olarak olarak değerlendiriyor. Türk hekimlere bu konuda ne düşündüklerini sorduk. İlaçsız tedavi olmayacağını savunan hekimler olduğu gibi bu ilaçların 1 haftada iyileşecek hastanın iyileşme süresini 15 güne çıkardığını düşünen de var. İşte o yorumlar... 'Normalde 1 haftada iyileşecek hasta ilaç kullanınca 15 gün iyileşemiyor' Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı BÜKE GRİP, 4 virüs tarafından oluşturuluyor. Bunun ilacı ayrıdır. Kamuyounda yaygın olarak tanınan ve kullanılan bir ilaç var. Soğuk algınlıklarının ise 200'den fazla virüsü var. Grip yapan virüsler ile soğuk algınlıkları virüsleri ayrıdır. Paresetomal içeren ağrı kesiçi ilaçlar özellikle soğuk algınlığı ilaçlarında kullanıldığında 1 haftada iyileşebilecek bir hastanın iyileşme süresi 15 güne kadar uzayabiliyor. İlaç firmaları, parasetamolün virüsler üzerindeki olumsuz etkisini biliyor. Bu bilindiği halde, ağrı kesici ilaçlar toplumda çok kullanıldığı için ses çıkarmıyorlar. Soğuk algınlığı yani burun akıntısı, kırıklık, ekrem ağrılarının ise griple bir alakası yoktur. Grip, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı ve şiddetli kas ve ekrem ağrılarıyla kendini gösterir. Yüksek ateşli griplerde bile yüksek ateşi çok da düşürecek bu tür ilaçlar da kullanılmamalıdır. Çünkü vücuttaki ateş aslında 40-41 dereceyi geçtiğinde virüslerin ölümü gerçekleşir. Yani vücutta hastalık yapan virüsler yüksek ateşle ölür. 'Bakkal'da satılır gibi satılıyor' Marmara Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilimdalı Başkanı BAKIR HALK arasında grip denildiği zaman aslında influenza olmayan bazı hastalıklar da girip diye anlaşılır. Grip olduğu, yani influenza virüsü testlerle tespit edilmiş hastalarda ilk 48 saatte bu grip ilaçları verildiğinde daha erken iyileşme olur. Özellikle kronik akciğer, kalp, karaciğer, böbrek, diyabet gibi hastalarda kullanılması daha fazla yararlı olacaktır. Genele yayılması ise yararlı değildir. Çünkü hastada ciddi bir ölümcül influenza yani girip virüsü oluştuğunda vücutta direnç oluşacağı için ölümcül sonuçlara yol açacaktır. Soğuk algınlığı, burun akıntısı gibi ilaçların da özellikle çocuklarda ciddi yan etkisi olabiliyor. Ruhsatları 2 yaşın altını kapsamadığı halde 6 aylık bebeklerde dahi yaygın olarak bu tür ilaçların kullanıldığını görüyoruz. Yurtdışında bu ilaçların bir kısmı reçeteye tabi olmaya ise bu ilaçlar artık bakkalda satılır gibi satılıyor. Halbuki doktor reçetesi olmalıdır. Doz aşımına bağlı çocuklarda ölümler oluyor. Dozuna dikkat edilmezse ölümlere yol açıyor" 'Grip tedavisinde ilaç kullanmamayı düşünemiyorum' Memorial Hastanesi Labratuvar Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı KESKİN GRİP gibi hastalıklarda kullanılsa da parasetomal etken maddesi aslında grip tedavisi için değil ateş düşürücü ve ağrı kesici etkisi olan bir ilaçtır. Bu amaçla kullanılan tek ilaç da bu değildir. Ama en çok ve yaygın kullanılan bu ilaçtır. Türkiye'de de yaygın kullanılır. Ben de kendi yakınlarıma veya danışan insanlara yerine göre tavsiye edebiliyorum. Grip için öncelikle gribe yakalanmamak için gayret gösterilmeli. Her şeye rağmen grip olduysanız, çok yüksek ateş veya baş ağrısı varsa ona ilaç kullanmayalım diye düşünemeyiz. Semptomatik, yani şikayetlerin azaltılmasına yönelik tedavi uygulanır. Gripte, ilaç tedavisi önemlidir. Hastalık ağır seyrederse solunum, dolaşım sistemlerinde destekleyici tedavi yapılması gerekir. Grip tedavisinde ilaç kullanmamak diye birşey ben düşünemiyorum. Önemli olan yerinde ve gereği kadar kullanmaktadır. İlaç kullanmayı tamamen reddetmek grip gibi ağır ateşli hastalıkları riskli hale getirir. 'Boşver ateşi çıksın denilemez' İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ERAKSOY PARASETAMOL aslında ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Hastalığı tedavi etmek, şifaya kavuşturmak gibi bir ilaç değildir. Zatürree veya gripte parasetamol etken maddeli çok sayıda ilaç zaten iyileştirme değil hastanın ateşini düşürme amaçlı kullanılır. Araştırmada, böyle bir sonuç çıkması bize çok şaşırtıcı gelmiyor. Grip tedavisinde kullanılan ve iyileştirici etkisi olan herkesin bildiği bazı ilaçların işe yaramadığının ortaya çıkması ise ayrı bir tartışma konusudur. "Ateşi de düşürmeye gerek yok. Boşver ateşi de çıksın" diyemezsiniz. Buna semptomatik tedavi denir ve tıpta bir yeri vardır. Etkene ve belirtiye dönük 2 tür tedavi vardır. Biz burada etkene dönük tedavi yapıyoruz. Etken denilen mikroptur. Mikrobu öldürelim de, hasta iyileşsin diyemezsiniz. Bir sürü mikrop türü gibi ilaçların etken maddesinde de parasetomal amaç hastayı rahatlatmaktır. 'Ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar mikrobu yok etmez' Şişli Etfal Hastanesi eski Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı SEBER GRİP bir viral enfeksiyondur. Viral enfeksiyonda antibiyotik hiçbir zaman kullanmıyoruz. Girip derken aslında bir soğuk alğınlığı, bir de asıl grip hastalığı var. Burun akıntısı veya hafif bir kırıklık olan hafif bir soğuk algınlığına, biz grip demiyoruz. Yani hastada ateş olmuyor. Olsa bile 37 derece civarında bir ateş oluyor. Bu üst solunum yolu enfeksiyonudur. Ama insanlar buna da grip diyebiliyor. Toplumu büyük şekilde etkileyen asıl girip virüsü taşıyan ve adı grip olan bir de hastalık var. Parasetomol etken maddesi, antiviral veya antibiyotik değil, ateş düşürücü veya ağrı kesici bir ilaç etken maddesidir. Bütün soğuk algınlıklarında kullanılıyor diyebiliriz. Grip veya soğuk algınlığı konusuna gelince, asıl giribin kendisinde virüsle ilgili antiviral tedavi uyguluyoruz. Ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği olan ilaçlar, doğrudan doğruya hastalığın oluşmasına yol açan mikrobun yok olması yada hastalığın tedavisinde etkili bir ilaç değildir.
GüncelGrip nedeniyle başvurular artınca uzmanlar uyardı Serum tedavisi etkili bir yöntem değilİSTANBUL'da özellikle son zamanlarda çok sayıda kişi uzun süren gripten şikayetçi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, grip tedavisinde serum ve antibiyotiğin etkili olmayacağını belirterek uyardı. Büke, “Selenyum, demir ve çinko gibi vitaminler vücudun direncini ayakta tutar. Bunların yanı sıra her gün bir bardak ekinezya çayı içmek bağışıklık sistemini düzenler" dedi. Abone OlHASTANELERE BAŞVURANLAR VAR Son günlerde uzun süren gripten bir çok kişi şikayet ediyor. İstanbul'da bu şikayetle doktora başvuranların sayısı oldukça fazla. Özellikle akşam saatlerinde hastanelerin acil servislerine uzun süren grip şikayetiyle başvuranlar var. Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesi'nin acil servisine gelen Recep Budak, “Ben de dahil olmak üzere ailemde grip var. Yeni yeni iyileşiyorum. Doktora gittim. Soğuk algınlığı ilaçları kullandım. Ben bunu yediğimiz ürünlere, sağlıksız beslenmeye, hormonlu ürünler ve mevsim geçişlerine bağlıyorum" ifadelerini kullandı. Volkan Fırat da, “Evde kardeşlerim başta olmak üzere hemen hemen herkes hasta. Hastaneye gittik. Soğuk algınlığından ateş düşürücüye kadar her şeyi temin ettiler sağ olsunlar. Koridorlarda adım atmaya yer yoktu. Herkes hastalanmış" dedi. “GRİP VAKASI BİR HAFTA İÇİNDE TEDAVİ EDİLMELİDİR" Sonbahar ve kış aylarında birden fazla sayıda soğuk algınlığı ve nezle vakasının görülebileceğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Hastalıkların bu dönemde uzun sürmesi çok normal. Soğuk algınlığına yol açan çok fazla sayıda virüs var. Aradan bir hafta geçtikten sonra tekrar tekrar hastalık görülebilir. Grip ise başladığı andan itibaren en geç bir hafta içerisinde düzelir. Altta kronik hastalığı olan kişiler en önemli risk gruplarıdır. Bu kişilerde hastalık zatürre tablosuna dönüşebilir. Böyle kişilerde zatürre geliştiğinde hayati tehdit eden duruma dönüşür. Genellikle uzun süre öksürük devam eder. Kişilerde öksürüğün devam etmesi nedeniyle 'ben iyileşmiyorum' diye düşünür" ifadelerini kullandı. “SERUM TEDAVİSİ ETKİLİ BİR YÖNTEM DEĞİL" Üst solunum yolu enfeksiyonlarında hele de sıvı kaybı olmadığı koşullarda damardan serum vermenin etkili bir tedavi yöntemi olmayacağının altını çizen Prof. Dr. Çağrı Büke şöyle devam etti “Serum, o anlık kişiyi birazcık rahatlatır. Ama tedavide bu serumların bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkinliği yoktur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında damardan sıvı vermenin etkinliği söz konusu değil. Böyle durumlarda tablo çok ağırsa evde dinlenmek, damardan değil ama ağızdan sıvı almasını önermek tedavide daha gerçekçi bir yoldur. Selenyum, demir ve çinko gibi vitaminler vücudun direncini ayakta tutmada ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korumada etkili. Hastalık başladıktan sonra bunları kullanmak çok etkili olmamaktadır. Bunların yanı sıra ekinezya çayının vücut direncini artırmada etkinliği var. Bu çayı sonbahar ve kış aylarında günde bir defa normal çay yerine günde bir defa tüketmek bağışıklık sistemini düzenlemek açısından önerilen bir bitki çayıdır. “GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİĞİN YERİ YOK" Antibiyotiklerin sadece bakterileri tedavi edeceğinin altını çizen Prof. Dr. Çağrı Büke, grip tedavisinde antibiyotik kullanımının etkili bir yöntem olmadığını anlattı. Prof. Dr. Çağrı Büke şöyle devam etti “Grip tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Ancak 3'üncü 5'inci günden sonra özellikle de risk grubundaki kişilerde enfeksiyon akciğerlere kadar ilerleyecek duruma geldiyse bu yüzde 90 bakterilerin oluşturduğu bir zatürredir. O zaman doktor kontrolünde antibiyotik kullanılabilir. Yoksa gripte antibiyotiğin hem yeri yoktur hem de vücut için zararlı olabilmektedir. Çünkü antibiyotik vücudumuzda bulunan iyi bakterilerin ortadan kalkmasına ve vücudumuzun direncini aşağı çekmesine neden olacaktır. “ELLER EN AZ 40 SANİYE YIKANMALIDIR" Hastalığa daha az yakalanmak açısından başta okul çağındaki çocuklar olmak üzere toplumdaki bütün insanların el hijyenine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Büke, “Bir kişiyle tokalaştıktan ya da herhangi bir eşyaya dokunduktan sonra mutlaka ellerimizi yıkamamız bizi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruyacaktır. Hapşıran kişilerden de uzak durmak etkili korunma yöntemleri arasında. Etkin bir el temizliği açısından en az 40-60 saniye el yıkama işlemi uygulanmalıdır" dedi. Henüz gribe yakalanmayan bir kişinin ocak ayında bile aşı yaptırabileceğini anlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Grip aşısının tüm dünyada koruyuculuğu yüzde 30 ila 60 arasında değişir. Gribe yakalamaktan koruyamasa bile ciddi ağır tablolara dönüşümü engellemek açısından aşıya önem veriyoruz" dedi. Bu haberler de ilginizi çekebilir
gripte serumun içine katılan ilaçlar